Stres Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar ve Doğrular
Yanlışlar
Stresin yalnızca zihin sağlık üzerinde etkileri vardır(x)
Stres, tek başına dahi astım, ülser, bağırsak sendromları gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına ve gelişimine katkıda bulunabilir. Stres, ayrıca kalp damar sistemi hastalıklarının başlamasını tetikleyebilir ya da ataklarını şiddetlendirebilir. Kan basıncında yükselmeye (hipertansiyon) neden olmasının yanı sıra, başta kalp olmak üzere organ hasarına yol açan aşırı alkol alımı ve tütün ürünü kullanımı gibi alışkanlıkların edinilmesine yol açabilir.
Stres her zaman zararlıdır(x)
Stresin her koşulda zararlı olduğu bilgisi yanlıştır. Stres bizi tehlikeli durumlara yanıt vermemiz için uyanık tutarak harekete geçirir ve bu sayede fiziksel /zihinsel performansı artırabilir. Bu sürecin sağlık üzerine herhangi bir olumsuz etkisi olmadan dinlenme durumuna geçmek mümkündür. Hücre dengesinin korunması hayatta kalmayı sağlar ve yarattığı olumlu stres ile kişiye iyi gelebilir.
Stres durumunda yapabilecek herhangi bir şey yoktur.(x)
Her birey yaşam boyu deneyimlediği farklı durumlara farklı tepkilere verir. Ancak yakın birinin vefatı, fazla mesai, boşanma, çalışma hayatında meydana gelen radikal değişiklikler, hastalıklar gibi daha baskın stres nedenleri vardır. Bu stres etkenleri esnasında hissettiklerinizi göz ardı etmeden, size yakın olan insanlarla kaygılarınız hakkında konuşmak stresin vücudumuzdaki olumsuz etkilerini önlemek için iyi bir araçtır. Stres hali günlük yaşam aktivitelerimizi olumsuz yönde etkilemeye başladığında ve stres ile ilişkili hastalık semptomları ortaya çıktığında mutlaka bir uzmandan destek almak gerekir.
Doğrular
Stresin yemek yeme alışkanlığı üzerinde büyük etkisi vardır. (✓)
Stres halinin yemek yeme alışkanlığı üzerine etkisi kişiye bağlı olarak değişebilir. Kimi insan yoğun stres altındayken stres halini baskılamak adına kontrolsüz ve fazla miktarda gıda tüketimi ile aşırı yemek yerken, kimi insanda bu durum aşırı az gıda tüketimi olarak karşımıza çıkar. Aşırı fazla/az gıda tüketimi vücudun normal işleyişini olumsuz etkiler. Bu etki sebebiyle hormon salınımında değişim, insülin direncinde artış, metabolizma hızında yavaşlama, obezite, yağ metabolizmasında bozulma gibi farklı rahatsızlıklar ortaya çıkarabilir.
Stres ve anksiyete birbirinden çok farklıdır. (✓)
Stres, spesifik bir nedene verilen yanıttır (iş hayatında son teslim tarihi olan bir proje veya biriyle yaşanılan tartışma gibi). Stres etkeni olan bu neden çözüldüğünde stresin de etkisi azalır. Anksiyete ise strese verilen bir tepkidir ve nedeni içseldir. Bu nedenle aslında stres, anksiyetenin bir uyarıcısıdır. Tipik olarak anksiyete, tehdit edici olmayan durumlarda kalıcı bir endişe veya korku hissi ile karakterize bir rahatsızlık halidir. Stresin aksine, anksiyete, ona neden olan etken ortadan kalktıktan sonra dahi etkilerini devam ettirir.
Stres depresyona neden olabilir.(✓)
Olumlu stresin faydalı olduğundan bahsetmiştik. Ancak bireyin stres toleransı aşılarak yoğun stres etmeni ile baskılanma durumunda fiziksel ve zihinsel olarak genel sağlık hali üzerinde olumsuz etkilere yol açıp depresyon ile sonuçlanabileceği göz ardı edilmemelidir.
Kronik stres (stres etkenlerine uzun süre maruz kalma) durumunda kortizol (stres hormonu) salınımı artar. Bu durumun sonucunda depresyon ile ilişkili olan beyindeki dopamin ve serotonin gibi nörotransmiterlerde azalmaya yol açabilir.